Beni unut.
Solmuş kahkahalarımı mesela.
Donmuş gözyaşlarımı.
Saçma sapan da olsa, içimden taşan seninle dolu kendi uydurduğum şarkıları,
Kanayan yanlarımı.
Beni unut.
Hikayelerimi, hayallerimi mesela.
Anılarımı, anlattıklarımı;
En çok sevdiğin yanımı;
Zaaflarımı.
Beni unut.
Hiç olmamışım gibi sanki.
Adımı bile hatta.
Yaşımı, sesibi bile.
Ve sen gidince kesilen nefesimi.
Ama bizi unutma olur mu?
Birlikte sabaha sürüklediğimiz geceleri Örneğin.
Penceremize konan güvercinleri,
Cömert ellerimizle beslediğimiz martıları da tabii.
Tesadüfen aynı anda dudaklarımızdan dökülen birbirinin aynı Düşünceleri.
Bir avuç kestanenin kokusundan yayılan mutluluğu mesela,
Bir köşe başında soğuk kış geceleri.
Bizi unutma olur mu?
Birlikte dinlediğimiz sabah ezanlarını ve
Öykülerini anlattığımız türküleri, türkülerimizi,
Birbirimizi tamamlayarak söylediğimiz şarkıları unutma ne olur.
Hiç değilse bir sabah koridorda karşılaşmış kadar anların olsun.
Bir kapıdan çıkış kadar mahzunca da olsa.
Bizi unutma olur mu?
Aynu masanın başında farklı kıtalardan hüzün okyanusuna dalışlarımızı mesela.
Birşeyim yok derken içimize akan gözyaşlarını.
Tıklım tıklım bir otobüse biner gibi de olsa,
Hani nefessiz de kalsan,
Bizi unutma olur mu?
Bizi unutma.
Zaten bizsiz ben neye yararım ki.
Yorum ekle