Bir kaç yıl önce benimle birlikte bir yakınımın başından geçmiş bir olayı yazacağım. Yazacağım ki belki yol gösterici olur. Yakınım, (İsmi lazım değil,) kredi kartsız taksit yapan bir mağazadan cep telefonu almış. Bir hafta olmuş ve telefon emekliliğini istemiş. Cihazı ne yapsalar çalıştıramamışlar. Korkmuş bir şekilde beni aradılar. Endişeye gerek olmadığını söyledim ve malum mağazaya yönlendirdim. Mağaza müdürü, "satılan mal geri alınmaz. Değişiklik falan unutun. ne malum sizin bozmadığınız?" gibi sözlerle çıkışınca ben mağazayı terk etmelerini ve il tüketici hakem heyetine gitmelerini söyledim. Oradaki baş vuru koşulları oldukça kolay uzun uzun anlatmaya gerek yok zaten yolunuz düşmüşse gerekli yönlendirmeler yapılıyor. 1 ay sonra cihazı bilir kişiye teslim etmemiz söylendi ve tabiki rapor lehimize çıktı. Kararı alıp mağazaya gittiğimizde aynı müdür, "cihazı verin 2 gün sonra gelin parayı alın her şey sizin bildiğiniz gibi değil" dedi. ben yine mağazadan çıkmalarını ve 15 gün beklemelerini söyledim. İtiraz süreleri dolunca icra müdürlüğüne karar ile baş vuru yapıldı. Kararda ödenen paranın ve senetlerin iyadesi dendiği halde icra müdürlüğü sadece paramızı tahsil etti senetlere karışmadı. Cihaz hala bizde tabi bekliyoruzki cihazı getirin desinler bizde senetleri alıp cihazı verelim. Uzun sayılacak bir süre geçip biz olayı unutacakken malum mağaza senetlerle Yakınımın hakkında icra işlemi başlattı. Yakınım icra müdürlüğünde aldı soluğu tabi. Kararda senetlerinde alınması yazdığını, onların eksik iş yapması nedeniyle başına dert açtıklarını söyledi. O da nesi... İcra müdürü de çıkışmaya, git bildiğin yere şikayet et yapacak bir şey yok türünden cümleler kurmaya başlamazmı. Yakınım yine endişe içinde aradı ve sakin olmasını, müracaat savcısına gidip her şeyi anlatmasını söyledim. Muhtemelen sekreter aramış olmalı ki icra müdürünü bir yardımcı olma sevdası sardı. Yakınıma yardım tekliflerini geri çevirmesini, her şeyin zamanında yapılması gerektiğini en iyi icra müdürünün bilmesi gerektiğini söylemesini tembihledim. Savcı işin içine girince malum mağazadan aradılar. Aman efendim özür dilemeler çalışanların acemiliğinden söz etmeler (acemi çalışan dediklerinin müdür olduğunu hatırlatmalıyım.) Uzatmayalım senetler icra müdürlüğüne geldi. Cihazı teslim edip senetleri aldık. İcra müdürlüğünde yapılabilecek bir şey olduğu ortaya çıktı. Mağazanın gönderdiği avukat imza isteyince yine beni aradılar. Hiç bir şekilde hiç bir yere imza atmamasını söyledim. Öğrendik ki adamları korku sarmış. İmzalattırmaya çalıştıkları belge, onlardan kesinlikle davacı olmayacağımızı gösterir bir taahütnameymiş. Sineye çekilmedikten sonra, ağır aksak ta olsa, zorluklarla da olsa iyi sonuçlar alınabiliyormuş ülkemizde birebir gördüm.
Yorum ekle